hukuk

İşveren Sendikaları Hakkında

işveren sendikaları Employer Associations

İşveren Sendikalarının Tanımı ve Temel Rolü

Sendikaların tarihine baktığımız zaman, Sanayi Devrimi sonrasında işçilerin sermaye sahiplerine karşı korunmasına yönelik olarak ortaya çıktığı görülmektedir. Buradan hareketle denebilir ki sendikalar, çalışma hayatında zayıf taraf konumunda olan işçilerin örgütlenerek daha büyük bir güç halinde işverenin karşısına çıkmasını sağlamaktadır.

Bu yapı, sosyal diyalogun güçlenmesi ve çalışma barışının sağlanmasında kritik rol oynar. İşveren sendikaları ise, bu dengeyi kurmak ve iş dünyasında işveren haklarını savunmak adına kurumsal bir temsil görevi üstlenmektedir. Ayrıca işverenler için sektörel rehberlik sunar.

Bununla birlikte modern iş kanunlarının yanı sıra 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Kanunu, işçi sendikaları ile birlikte işveren sendikalarına da yer vermiştir. Nitekim Kanun, sendikayı, “İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar” olarak tanımlamaktadır. Bu tanım, işveren sendikalarının yalnızca işçi sendikalarının karşılığı olmadığını, aynı zamanda işverenlerin sosyal diyalog süreçlerine katılımını artıran yapı taşları olduğunu ortaya koymaktadır. Sosyal devlet ilkesinin bir parçası olarak işçi sendikaları, işçilerin hak ve menfaatlerini korumak üzere birtakım yetkilerle donatılmıştır. Buna karşın sendikaların işlevi ne olmalıdır?

Sendikaların Çalışma Hayatındaki Önemi

Kanun koyucu, toplumsal çalışma hayatına ilişkin olarak işçi sendikalarına bir denge unsuru olarak işveren sendikalarının da kurulmasına izin vermiştir. İşçi sendikaları kural olarak işçinin çalışma hayatının ve özlük haklarının geliştirilmesine yönelik çalışmalar yaparken işveren sendikalarının da çalışma hayatına dair politikaların oluşturulmasında ve belirli kararların alınmasında işverenleri temsil ettiği görülmektedir. Nitekim uygulama açısından bakıldığında işveren sendikalarının başlıca işlevleri aşağıdaki gibidir:

Asgari Ücret Belirlenmesinde Rolü

Asgari ücretin belirlenmesinde rol oynar: Sosyal devlet ilkesi gereği devletler, belirli bir veya birkaç sektörde çalışana verilecek alt sınır ücreti belirlemektedir. Asgari ücret, her yıl, yılın başlamasından önceki ay içerisinde belirlenmektedir. Bu belirlemeyi nihai olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gözetiminde; işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenmektedir. İşveren temsilcisi olarak işveren sendikaları ve/veya Sendika Konfederasyonu temsil etmektedir.

Yüksek Hakem Kurulu ve Temsil Yetkisi

Yüksek Hakem Kurulu’nda işverenleri temsil eder: Toplu iş hukuku içerisinde Yüksek Hakem Kurulu’na çeşitli görevler verilmiştir. Bunlar genel olarak toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasındaki uyuşmazlıkları çözmek üzerine inşa edilmiştir. Bu çerçevede işveren tarafını temsil edilmesinde, konfederasyon aracılığıyla işveren sendikaları rol oynamaktadır. Bu temsil, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümünde işveren görüşlerinin hukuki zeminde ifade edilmesini mümkün kılar.

İşveren Sendikalarının Eğitim ve Standart Belirlemedeki Rolü

Mesleki yeterliliğin standardize edilmesinde rol oynar: İşverenlerin temsilcisi olarak işveren sendikaları sektörel olarak belirli mesleklerin icra edilebilmesi için bazı yeterlilik şartlarının oluşumuna ön ayak olurlar. Bu suretle çalışma hayatında ihtiyaç duyulan belirli mesleklerin yeterli ve standart bir şekilde yapılmasına ön ayak olurlar. Bunun için gerekli mercilerle görüşmeler yaparak politika oluşturulmasını sağlarlar.

Ulusal ve Uluslararası Politikaların Oluşumuna Katkı

İşveren sendikaları son olarak ulusal politikaların belirlenmesine katkı sağladığı gibi uluslararası politikaların belirlenmesine de katkı sağlamaktadır. Özellikle Dünya Çalışma Örgütü (ILO) ve Uluslararası İşverenler Teşkilatı (IOE) bünyesinde yapılan çalışmalara katılarak belli bir sektör ve coğrafyaya yönelik uluslararası kuralların oluşmasına ön ayak olurlar. Uluslararası normlara uyum açısından da işveren sendikalarının aktif katılımı gün geçtikçe daha fazla önem arz etmektedir.

Türkiye’deki İşveren Sendikalarının Geleceği

Görüldüğü üzere işveren sendikaları, genel olarak çalışma hayatına dair ulusal ve uluslararası politikaların belirlenmesinde işverenleri temsil etmektedir. Bu çerçevede işçi sendikalarına karşı bir denge oluşturulması planlanmaktadır. Şüphesiz ki işveren sendikalarının sayısı işçi sendikaları kadar olmayacaktır. Yine de işveren sendikaları da konfederasyonlar oluşturarak birlik halinde hareket edebilir. Nitekim Türkiye’de, hâlihazırda iki tane işveren sendikası konfederasyonu bulunmaktadır. İşveren sendikalarının daha görünür olması, iş dünyasının kurumsallaşması ve kayıtlı ekonominin güçlenmesi açısından stratejik önem taşır. Bu bağlamda, işveren sendikalarının etkili şekilde örgütlenmesi ve temsil gücünün artırılması, sadece işverenler için değil, aynı zamanda istikrarlı bir çalışma düzeninin tesis edilmesi açısından da önemlidir. Güçlü işveren sendikaları, sosyal diyalog mekanizmalarının etkin işlemesine katkı sağlayacaktır.